Mal veya hizmet satın alırken veya satarken çeşitli kanunlar çerçevesinde işlem yapılır. Satılan ürünün standartlarını belirleyen kanunlar, satışla ilgili kanunlar ve tüketiciyi koruyan kanunlar gibi. Bunun dışında ürünün teslim süresi, teslim şekli, ödeme tarihi, ödeme şekli ve işlemin vergilendirilmesi gibi satış sözleşmelerinde ise borçlar kanunu ve vergi kanunları devreye girer. Satış sözleşmelerinde maduriyet yaşamamak için satın alınan mal veya hizmetin çok iyi tanımlanması gerekir. Eğer ürün size özel üretilecekse ölçü alınırken azami dikkat sarf edilmeli ve ölçüyü satıcı alıyorsa sözleşmede metrik uyumsuzluklardan kaynaklanan ziyanların satıcıya ait olacağı belirtilmelidir. Ürün hemen teslim değil ise teslimat tarihi net olarak sözleşmeye yazılmalı ve gecikmelerde ne olacağı belirtilmelidir. Mesela 1 hafta gecikmeden sonra satış sözleşmesi iptal edilip paranın müşteriye iade edilmesi gerekeceği gibi maddeler koyulmalıdır. Ürünün üzerinde aksesuarlar varsa bunlar detaylı yazılmalıdır, hatta satış sözleşmesine kroki veya resim ilave edilmelidir. Size ürünü satan bir şirket ise üsünü size teslim edemeden şirketin batması veya iflas etmesi veya muhatapsız hale gelmesi durumunda paranızı geri alabileceğiniz gerçek bir kişinin şirkete kefil olması ve sözleşmeye imza koyması günümüzde çok yaşanan patlak şirket zararlarından sizi koruyacaktır. Zira şirketler sadece vergi ve sgk borçları açıısndan yönetici ve ortaklarında sorumludur, şahıslara olan borçlardan sadece şirketin banka hesapları ve mal varlığı kadar bir sorumluluk söz konusudur. Bu durumda genelde şirketin içi önceden boşaltılmış olacağı için paranızı geri almanız imkansız hale gele gelebilir. Ama şahsi kefalet varsa kefilin ev eşyasına, hatta emekli maaşına kadar ulaşmanız mümkün olacağından caydırıcı bir unsur olarak size destek olur.
Kişisel arasında borç verme durumunda borç verilecek miktar gözden çıkartılmıyorsa borçlunun ödeme gücü mutlaka araştırılmalı ve mutlaka taşınmaz varlıklarına ihtiyati haciz koydurmak gerekir, zira öz kardeşiniz bile olsa gözünüzün yaşına bakmaz ve mecbur kalınca elinizdeki ekmeği çeker alır kendi yer.
Kişisel arasında borç verme durumunda borç verilecek miktar gözden çıkartılmıyorsa borçlunun ödeme gücü mutlaka araştırılmalı ve mutlaka taşınmaz varlıklarına ihtiyati haciz koydurmak gerekir, zira öz kardeşiniz bile olsa gözünüzün yaşına bakmaz ve mecbur kalınca elinizdeki ekmeği çeker alır kendi yer.
Yorum yap